· Bize Yazın  
Bulutsu
Evrenin HaritasıGüncel HaberlerGezegen AvıSoluk Mavi NoktaBulutsu GözlemeviGökbilim Terimleri SözlüğüGünün Gökbilim Görüntüsü
 
Dünya'nın İkizlerini Bulmak : Zannettiğimizden Daha Zor!

19 Mart 2009

Cambridge - Massachusetts (ABD) - Gökadamızda bir yerlerde Dünya'nın bir eşi var mı acaba? Gökbilimciler Dünya benzeri bir yörüngede dolanan Dünya büyüklüğünde bir gezegen bulmaya gittikçe yaklaşıyorlar. NASA'nın Kepler uzay aracı böyle bir dünya bulmak için daha yeni fırlatıldı. Bu araştırma bir kez başarıya ulaştığında, araştırmaları sürükleyecek bir sonraki sorular şunlar olacak: Bu gezegen yaşama elverişli mi? Dünya benzeri bir havaküreye sahip mi? Bu soruları yanıtlamak ise hiç kolay olmayacak.

-
Görüntü Katkısı: Harvard-Smithsonian Gök Fiziği Merkezi
2013 yılında fırlatılması planlanan James Webb Uzay Teleskobu (JWST), büyük aynası ve dış uzaydaki konumu nedeniyle bu soruların yanıtlarını bulabilmek için gökbilimcilere ilk gerçek fırsatı sunacak. Yapılan yeni bir araştırmada, Lisa Kaltenegger (Harward-Smithsonian Gök Fiziği Merkezi) ve Wesley Traub (Jet İtiş Gücü Laboratuvarı) bir geçiş sırasında yıldız ışığının bir kısmı gezegenin havaküresi içerisinden süzüldüğünde, JWST'nin varsayımsal Dünya benzeri gezegenlerin havaküre özelliklerini saptama yeteneğini inceledi. Araştırmacılar, James Webb Uzay Teleskobu'nun yaşam göstergeleri adı verilen ozon ve metan gibi bazı özel gazları tespit edebileceğini, ancak bunu sadece en yakınımızdaki Dünya büyüklüğünde gezegenler için yapabileceğini buldular.

Kaltanegger "bir geçiş sırasında Dünya benzeri bir gezegenin havaküresini deşifre edip, 'evet bu Dünya benzeri bir gezegendir' diyebilmek için gerçekten çok şanslı olmamız gerekiyor" diyor ve ekliyor "bunu başarabilmek için pek çok geçişe ait bilgileri üst üste eklememiz ve yüzlerce geçiş, hatta 20 ışıkyılı kadar yakın mesafedeki yıldızlar için bile bunu yapmamız gerekecek".

Kaltanegger "ancak zor bile olsa, uzaktaki bir gezegenin havaküre özelliklerini belirlemek inanılmaz derecede heyecan verici bir çaba olacak" diyerek sözlerini bağlıyor.

Bir geçiş meydana geldiğinde, uzak bir güneşdışı gezegen Dünya'dan görüldüğü haliyle kendi yıldızının önünden geçer. Gezegenin bu geçişi sırasında, havaküresi içerisinde yer alan gazlar yıldızdan gelen ışığın çok küçük bir miktarını soğurur ve her bir gaz kendine özgü bir parmak izi bırakır. Yıldızın ışığını renklerine ayıran gökbilimciler bu parmak izlerine bakabiliyorlar. İşte Kaltanegger ve Traub, bu parmak izlerinin JWST için tespit edilebilir olup olmadığını araştırdılar.

Ekibin araştırması The Astrophysical Journal dergisinde yayımlanmak için uygun bulundu ve bu araştırmaya internet üzerinden ulaşmak mümkün.

Geçiş yönetimini uygulamak çok zordur ve gayret gerektirir. Eğer Dünya bir basketbol topu büyüklüğünde olsaydı, havaküresi bir kağıt kadar ince olacak ve sonuçta gelecek işaretler de inanılmaz derecede küçük olacaktı. Daha da ötesi, bu yöntem yalnızca gezegen kendi yıldızının önünde iken işe yarıyor ve her geçiş en fazla birkaç saat sürüyor.

Kaltanegger ve Traub ilk önce Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde dolanan Dünya benzeri bir gezegeni göz önünde bulundurdular. Tek bir geçişte tespit edilebilir bir işaret alabilmek için, yıldız ve gezegen Dünya'ya aşırı derecede yakın olmalıydı. Yeterince yakın tek Güneş benzeri yıldız Alfa Erboga A'dır. Şimdiye kadar böyle bir gezegen bulunamadı; ancak teknoloji daha yeni yeni Dünya büyüklüğündeki gezegenleri belirleyebilme düzeyine ulaşıyor.

Bu araştırma aynı zamanda kırmızı cüce yıldızların yörüngesinde dolanan gezegenleri de göz önüne almaktadır. M sınıfından olan bu tür yıldızlar, Güneşimiz gibi G sınıfı sarı yıldızlarla karşılaştırıldıklarında Samanyolu içerisinde çok daha yaygındır; hatta en fazla bulunan yıldızlardır. Ayrıca, bu tür yıldızlar Güneş ile karşılaştırıldıklarında daha soğuk ve daha soluk, aynı zamanda daha küçüktürler ki; bütün bunlar, M sınıfı bir yıldızın önünden geçen Dünya benzeri bir gezegeni bulmayı kolaylaştırıcı özelliklerdir.

Dünya benzeri bir gezegenin sıvı halde su barındırabilecek kadar ılık olabilmesi için, kırmızı cüceye yakın bir yörüngede dolanması gerekir. Bunun sonucu olarak da, gezegen yörüngesinde daha hızlı dönecek ve her bir geçiş birkaç saatten bir kaç dakikaya kadar değişen sürelerde tamamlanacaktır. Ancak öte yandan, belirli bir sürede daha fazla sayıda geçiş yapacaktır. Gökbilimciler, birkaç geçişten gelen işaretleri üst üste ekleyerek havaküreyi tespit etme şanslarını artırabilirler ki; bu da daha sık geçişleri nedeniyle kırmızı cüce yıldızları cazip hedefler haline getirmektedir.

Güneş gibi bir yıldızın yörüngesinde dolanan yer benzeri bir gezegen yılda bir kez 10 saat süren bir geçiş yapacaktır. 100 saatlik geçiş gözlemini biriktirmek ise tam 10 yıl sürecektir. Buna karşılık, orta boy bir kırmızı cücenin yörüngesinde dolanan bir gezegen, her 10 saatte bir kez 1 saatlik geçiş yapacaktır. 100 saatlik geçiş gözlemini biriktirmek ise üç yıldan daha az bir süre alacaktır.

Kaltagenner bu konuda "Yakınlarda bulunan kırmızı cüce yıldızlar, geçiş yapan bir gezegenin havaküresinde yer alan yaşam göstergelerini belirlemek bakımından en yüksek olasılığı sunmaktadır" diyor.

Traub ise "sonuçta doğrudan görüntüleme, yani gezegenden gelen ışığı incelemek geçiş yöntemi ile karşılaştırıldığında yer benzeri gezegenlerin havaküre özelliklerini belirlemek bakımından daha güçlü bir yöntem olabilecektir" diyor.

NASA'nın hem Spitzer, hem de Hubble Uzay Teleskopları aşırı derecede sıcak, gaz devi sınıfı güneşdışı gezegenlerin havaküre koşullarını incelediler. Bir "soluk mavi nokta"nın özelliklerini belirlemek ise -ister tek bir gezegenin yüzlerce geçişini üst üste ekleyerek, ister yıldız ışığını engelleyip doğrudan gezegenden gelen ışığı çozümleyerek olsun- bundan bir sonraki adım olacaktır.

En iyi olasılıklardan birinde, Alfa Erboğa A'nın geçiş yapan ve şimdiye kadar kimsenin belirleyemediği Dünya benzeri bir gezegene sahip olduğu ortaya çıkabilir. İşte o zaman, gökbilimciler bu gezegenin havaküresini deşifre etmek için yalnızca bir kaç geçişe ihtiyaç duyacaklar ve belki de Dünya'nın ilk ikizinin varlığını teyit edebileceklerdir.

cizgi

Bu makale "http://www.cfa.harvard.edu/news/2009/pr200909.html" adresinden çevrilmiştir.

© Gezegen Avı (Planet Quest) sitesinde yer alan tüm makale, haber ve görsellerin - aksi belirtilmedikçe - telif hakları Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü / Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL)'na aittir.
Çeviri ve Düzenleme
Murat TUNÇAY - Tahir ŞİŞMAN
Site Meter