· Bize Yazın  
Bulutsu
Evrenin HaritasıGüncel HaberlerGezegen AvıSoluk Mavi NoktaBulutsu GözlemeviGökbilim Terimleri SözlüğüGünün Gökbilim Görüntüsü
 
Gökbilimin Kutsal Hazinesini Bulma Arayışı

3 Ekim 2008

Sara Seager, güneş sistemimizin ötesinde gerçek bir Dünya benzeri gezegen bularak Kopernik Devrimi'ni tamamlamayı ümit ediyor
Sara Seager, güneş sistemimizin ötesinde gerçek bir Dünya benzeri gezegen bularak Kopernik Devrimi'ni tamamlamayı ümit ediyor.

(GEZEGEN AVI) - Sara Seager'ın haritada bile olmayan, bilinmeyen yerleri keşfedenlerin hikayelerini büyüleyici bulduğunu söylemek yanlış olmaz. Güneşdışı gezegen havakürelerinin niteliklerini belirleyen çığır açıcı çalışmasından, başka dünyalardaki yaşamlarla ilgili yaratıcı varsayımlarına kadar, Seager güneşdışı gezegenlerin uçsuz bucaksız ve bilinmeyen dünyasında her zaman öncü olmuştur.

Şimdi de, gökbilimci bir Indiana Jones gibi bu alandaki kutsal hazinenin peşinde; Dünya benzeri bir başka gezegen.

MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü)'teki gezegen bilimi ve fizik profesörlüğü görevine ek olarak, Seager pek çok gezegen avı topluluğu ve projelerinde de görev almaktadır. Daha önce de, NASA'nın Güneşdışı Gezegen Çalışma Grubu'nda ve Kayaç Gezegen Bulucu bilim takımında hizmette bulunmuştu. Şu anda Kepler gezegen avı projesinde katılımcı bilim insanı, gezegen incelemeye yönelik EPOXI projesinde misafir araştırmacı ve de Güneşdışı Gezegen Nitelendirici (XPC) ön çalışmasında bilim takımı liderliği görevlerini yürütmektedir.

Gezegen avı, gökbilimin sınırlarında yaşamanın nasıl bir şey olduğunu anlamak için kısa bir süre önce Seager'ı yakalamayı başardı.

Gezegen Avı: Siz hayattayken Dünya benzeri bir gezegen keşfedilebileceğine inanıyor musunuz?

Seager, 2009'da fırlatılması planlanan Kepler gezegen avı projesine dahil olan bilim insanlarından biridir

Seager, 2009'da fırlatılması planlanan Kepler gezegen avı projesine dahil olan bilim insanlarından biridir.
Sara Seager: Gelecekte yaşamak isterdim ve yaşlanıyorum, işte bu yüzden ben hayattayken bir başka Dünya benzeri gezegen bulmak konusunda azimliyim. Evet, dev dünyalar da ilginç ama gerçek bir Dünya ile onlar arasındaki fark; çok uzun zamandır kayıp olan ikizinizi bulmak ile aranızda ortak hiç bir şey olmayan uzak bir kuzeninizi bulmak arasındaki fark gibi bir şey. Bu nedenle şu anda gökyüzündeki en parlak yıldızlara bakacak bir proje için ön çalışmalar yapıyorum; çünkü onlar Dünya benzeri bir gezegenin havaküresini nitelendirebilmek için yeterince parlak olan yıldızlar.

Benim fikrim, her biri parlak bir yıldıza bakıp, aynen bizim Dünya'dan gördüğümüz ve "geçiş" diye tabir ettiğimiz, önlerinden Dünya benzeri bir gezegenin geçme işaretlerini arayacak küçük uzay teleskoplarını içeriyor. Bunun başarılı olacağına ve "Kopernik Devrimi"ni tamamlayabileceğimize olan inancım tam.

GA: Bugünlerde bilim çevrelerinde çok meşhursunuz, peki ama güneşdışı gezegenler konusuna ilk başlangıcınız nasıl oldu?

SS: 1996 yılında doktora tezim için farklı bir şeyler arıyordum ve sıcak güneşdışı gezegenlerin havaküreleri hakkında yazmaya karar verdim. Bu olay, 1995 yılında Güneş benzeri yıldızların etrafındaki ilk güneşdışı gezegenlerin keşfedilmesinden bir yıl sonrasına rastlıyordu ve o ana kadar hiç kimse bu konuda bir şey yazmamıştı. Daha sonra, güneşdışı gezegenleri kendi yıldızların önünden geçerken gözlemleyip, havaküre niteliklerinin tespit edilmesi önerisini getiren ilk kişi ben oldum. O zamanlar önerdiğim yöntemler, şu anda Spitzer Uzay Teleskobu ve Hubble Uzay Teleskobu gibi projelerde güneşdışı gezegen havakürelerinin bileşenlerini saptamak amacıyla kullanılıyor ve bu teleskoplar benim orada olacağını öngördüğüm atom ve molekülleri ortaya çıkarıyorlar.

GA: Bu gerçekten parmak ısırtan bir başarı. Peki bugünlerde çalışmalarınız neleri kapsıyor?

SS: Şu anda MIT bünyesinde gezegen bilimi ve fizik profesörlüğü yapıyorum. Güneşdışı gezegen gözlemlerini anlamlandırabilmek amacıyla gezegenlerin iç özellikleri ve havaküreleriyle ilgili modeller yaratıyorum. Ayrıca, bizimkine benzeyen ama tamamen farklı özellikli havakürelere sahip olan ve oradaki yaşamın bu koşullara farklı biçimde uyum sağlayabileceği gezegenlerde, yani "Dünya'nın kuzenleri"nde havakürelerin nasıl görünebileceği konusunda çalışıyorum. Bunun dışında, dev gezegenlerin havakürelerine bakmak için kullandığımız yöntemleri, gelecekteki James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak daha küçük olan, "dev dünya" ölçeğindeki gezegenler için nasıl kullanabileceğimiz konusunda da çalışmalarımı sürdürmekteyim.

GA: Güneşdışı gezegen araştırmaları konusunda ilginizi sürekli kılan şey nedir acaba?

Seager, NASA'nın gelecekteki güneşdışı gezegen projelerinden biri olan Güneşdışı Gezegen Tanımlayıcı'nın bilim ekibi lideridir


Seager, NASA'nın gelecekteki güneşdışı gezegen projelerinden biri olan Güneşdışı Gezegen Tanımlayıcı'nın bilim ekibi lideridir.
SS: Beni bağlı tutan şey; güneşdışı gezegen fikri, oralarda bir yerde Dünya'nın bir benzeri olduğunu bilmek. Kepler projesi bize başka yıldızların çevresinde bizimkine benzer gezegenlerin yaygın olarak bulunup bulunmadığını söyleyecek; bu, olaylara bakışımızı gerçekten değiştirecek bir şey. Kopernik Devrimi'nin tamamlanması adına, gerçek bir Dünya benzeri bulma fikri üzerinde düşünmekten hoşlanıyorum. Kopernik Dünya'nın evrenin merkezi olmadığını söylediğinde, yeni bir değerler dizisi başlatmıştı. Eğer başka bir Dünya benzeri gezegen bulabilirsek, her şeyin gezegenimiz etrafında döndüğü düşüncesinden, oralarda bir yerlerde pek çok başka Dünya olduğunu bilmeye uzanan çemberi tamamlamış olacağız.

GA: Kariyeriniz boyunca, öğrendiğinizde sizi en çok şaşırtan şey ne oldu acaba?

SS: Aklıma iki sürpriz geliyor. Birincisi, uzayda her yarı büyük eksende pek çok çeşit gezegen var. Gezegen oluşum süreci tamamen rastlantısal; var olabileceğini asla düşünemeyeceğimiz kütle ve yörüngelerde gezegenler gördük. İkinci sürpriz bazı gezegenlerin fiziksel nitelikleri ile ilgili. Örneğin, "sıcak Jüpiterler" nasıl olup da o kadar büyük ve ana yıldızlarına o kadar yakın olabilmişler? Bazıları da bizim gezegenlerin olabileceğini düşündüğümüzden çok daha büyükler, şu an için neden bu kadar büyük olduklarını anlamamız zor.

GA: Gezegen avlamadığınız zamanlar için ne gibi dünyasal uğraşlarınız var?

SS: Şey, aslında iki küçük çocuğum var ve o yüzden de artık o kadar fazla boş zamanım olmuyor, ama Kuzey Kutbu'nda kano ile dolaşmaktan hoşlanıyorum; kuzeyin iklimi sizi gerçekten kendi sınırlarınızı zorlamak mecburiyetinde bırakıyor. Kitap ve magazin dergileri okumaktan da zevk alırım. En sevdiğim kitap "Uyuyan Ada : Kuzey Kanada'nın Büyük Barren Toprakları'nda Seyahat Eden Bir Adamın Öyküsü"dür. Bu kitap, 1930'larda her yaz Kanada'nın kuzey bölgelerine giden orta batılı (ABD) bir öğretmenin öyküsü. Gittiği yerler henüz haritada bile görünmeyen yerler ve bunu sadece keşfetmek ve yerlilerle karşılaşmak için yapıyor. Günümüz kaşifleri düşüncesini ve bilinmeyen hakkındaki o macera hissini seviyorum.

cizgi

Yazan : Joshua Rodriguez / Gezegen Avı (PlanetQuest)

© Gezegen Avı (Planet Quest) sitesinde yer alan tüm makale, haber ve görsellerin - aksi belirtilmedikçe - telif hakları Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü / Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL)'na aittir.
Çeviri ve Düzenleme
Murat TUNÇAY - Tahir ŞİŞMAN
Site Meter