· Bize Yazın  
Bulutsu
Evrenin HaritasıGüncel HaberlerGezegen AvıSoluk Mavi NoktaBulutsu GözlemeviGökbilim Terimleri SözlüğüGünün Gökbilim Görüntüsü
 
Bilim İnsanları Yaşama Elverişli Gezegenlerin Nasıl Meydana Geldiğini Araştırıyor

19 Mart 2009

-
Sanatçı gözüyle bir "su dünyası" ve onun uçsuz bucaksız, tüm gezegeni kaplayan okyanuslarında yaşayan bir canlı. Bunun gibi gezegenler, bir gaz devinin kendi yıldızının yaşama elverişli kuşağına ilerlemesi sonrası meydana gelen "ikinci kuşağın" bir parçası olarak oluşabilir (Görüntü Katkısı : Nahks Tr'Enhl)

(GEZEGEN AVI) - Bizimki gibi gezegenlerin nasıl meydana geldiğini anlayabilmek, bilim insanlarının başka yıldızların yörüngelerinde dolanan yaşama elverişli gezegenleri bulabilmelerine yardımcı olacaktır. Colorado Üniversitesi'nden Sean Raymond ve ekibi, yalnızca bu gizemli sürecin işleyişi konusunda ipuçları bulmakla kalmayıp, Dünya benzeri gezegenlerin başlangıçta düşünülenden çok daha yaygın olabileceği yönünde kanıtlar da bulmaktadır.

Sean Raymond
Gökbilimci ve gezegen oluşum kuramcısı Sean Raymond.
cizgi
"Bu oldukça eğlenceli bir iş; biraz Tanrı'yı oynamaya benziyor."
-- Sean Raymond   
cizgi
Raymond'un uzmanlık alanı, kayaç gezegenlerin genç yıldızları çevreleyen gaz ve toz diskleri içerisinde nasıl meydana geldiğini gösteren bilgisayar modelleri yaratmaktır. Raymond "Genç yıldızların çevresini saran diskler içerisindeki küçük cisimlerin yörüngeleri ile bu küçük cisimlerin büyüyüp, sonunda gezegen haline gelmelerine neden olan çarpışmaların benzetimlerini yapabiliyoruz" diyor ve ekliyor "Bu oldukça eğlenceli bir iş; biraz Tanrı'yı oynamaya benziyor". NASA'nın Goddard Uzay Uçuşları Merkezi'nden Avi Mandell, Washington Üniversitesi'nden Tom Quinn, Arizona Üniversitesi'nden Jonathan Lunine ve Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nden Steinn Sigurdsson çığır açıcı bu araştırmada kendisiyle birlikte çalışıyorlar.

Raymond'a göre, bir yıldız diskinin nitelikleri, sonunda ne çeşit bir gezegen sisteminin oluşacağını belirleyen katkı maddeleridir. Raymond bu konuda "En önemli etken diskin nasıl göründüğüdür. Bu size malzemenin nasıl bir dağılım gösterdiğini ve ne tür gezegenler elde edeceğinizi söyler" diyor.

Ortaya çıkacak ilk gezegenler, güneş sistemimizdeki Jüpiter ve Satürn'e benzeyen gaz devleri olacaktır. Raymond diyor ki "Bu gezegenlerin oluşmaları yaklaşık iki milyon yıl sürer; yani oluşumu yaklaşık yüz milyon yıl süren Dünya ile karşılaştırıldıklarında çok daha hızlıdırlar". Çok çabuk bir araya geldiklerini biliyoruz; çünkü başka yıldızların çevresindeki gezegen oluşum diskleri, içlerindeki gazları bu kadar süre içerisinde kaybediyor. Bu konuda ağır basan varsayım, gaz devlerinin "baş aşağı" oluştukları yönündedir. Bu gezegenlerin kayalık çekirdeklerinin çekim gücü, kalın bir gaz örtüsünü hızla enkaz diskinden kendi üzerlerine çekmekte.

Dünya ve Venüs gibi küçük, kayalık gezegenler ise yıldızlarına daha yakın bölgelerde birbirleriyle çarpışıp, kümelenen toz ve kayalardan oluşmaktadır. Bu konuda Raymond, güneş sistemimizde yer alan küçük gezegen (asteroid) kuşağının, muhtemelen Dünya ve diğer iç gezegenlerin oluşmasına yardım eden malzemelerden arta kalanlar olduğuna dikkat çekiyor.

Dünya benzeri bir gezegenin kayalık çekirdeği bir araya gelmeye başladığında, artık su eklemenin zamanı gelmiş demektir. Genel kanı, bugün göllerimizi ve okyanuslarımızı dolduran suyun Dünya'ya çarpan buzlu kuyruklu yıldızlar tarafından getirildiği yönündedir, ancak Raymond durumun pek de öyle olmadığını söylüyor. Kendisi "Kuyruklu yıldızlar gerçekten küçüktür ve Dünya ile çarpışma olasılıkları çok düşük olan çok basık yörüngelere sahiptirler" diye açıklıyor ve ekliyor "Büyük bir olasılıkla buzdan meydana gelen küçük gezegenler Dünya ile çarpışmış ve suyu bunlar getirmiştir".

-

Raymond'un ilkel gezegen oluşum diski içerisinde dağınık durumda bulunan malzemelerden, gezegenlerin zaman içinde nasıl oluştuklarını gösteren benzetimlerinden biri. Mavi noktalar suyun varlığına, kırmızılar ise daha kuru malzemeye işaret etmektedir. Bu benzetimde Dünya benzeri bir gezegen (soldan ikinci siyah nokta) bizimki ile yaklaşık aynı konumda oluşmaktadır.

Raymond'un ekibi, ayni zamanda güneş sistemimizdeki Jüpiter benzeri gaz devi gezegenlerin, Dünya benzeri gezegenlerin oluşumunda güçlü bir etkiye sahip olabileceklerini de keşfetmiştir. Raymond bu konuda "eğer Jüpiter'in güneş çevresindeki yörüngesi biraz daha dış merkezli (yumurta biçiminde) olsaydı, Dünya'ya su getiren pek çok malzemeyi dağıtarak güneş sisteminin dışına itecekti" diyor ve ekliyor "Bunun sonucunda bugün sahip olduğu suyun ancak yüzde 10'una sahip bir Dünya olacaktı".

Fakat Raymond'un belki de en şaşırtıcı benzetimleri; kendi yıldızlarından uzakta oluşup, daha sonra içeriye doğru bir sarmal çizerek genellikle kavrulacak kadar yakın yörüngelere giren "sıcak Jüpiterler", yani gaz devi gezegenlerle ilgili olanlarıdır.

Bilim insanları, ilk başta bu tür gezegenlerin var olmasının yaşam içerme şansı olmayan çorak gezegen sistemlerine işaret ettiği sonucuna vardılar. Düşündüler ki; var olan herhangi bir Dünya benzeri genç gezegen, gaz devi içeriye doğru ilerlediğinde yok olacaktı. Raymond bu konuda şunları söylüyor "Gaz devleri doğrudan doğruya kayaç gezegenlerin oluştuğu yere doğru kayacaktı. Bu sistemlerde Dünyaların oluşumu ile ilgili benzetimler yürütmeyi denediğimizde, bunun işe yarayacağını düşünmüyorduk".

Bunun yerine, Raymond'un ekibi sıcak Jüpiterlerin "ikinci kuşak" kayalık gezegenlerin oluşumuna yardımcı olduğunu keşfettiler. İçeriye doğru kaydıklarında, gaz devleri bir miktar disk malzemesini yıldıza yakın bir konumda tutup, kalan malzemeyi dışarıya doğru savurmaktaydı. Raymond, yıldıza yakın konumdaki malzemenin bizim kendi gezegenimizden yalnızca birkaç kat daha büyük, boğucu sıcaklıkta gezegenler olan sıcak dev Dünyalar oluşturduğunu belirtiyor.

Öte yandan Raymond, dışarıya savrulan kayalık malzemenin "sabit bir yörüngeye oturabileceğini ve bir araya gelerek bir dizi yeni kayalık gezegen oluşturabileceğini" söylüyor. "Bizim modellerimizde, bu gezegenler çok miktarda; Dünya'da sahip olduğumuzdan 50 kat daha fazla su içeriyor" diyor ve ekliyor "Bu gezegenler okyanuslarla kaplı olacaktır". Bir zamanlar ölü bir gezegen sisteminin işareti olduğu düşünülen sıcak Jüpiterlerin varlığı, bunun yerine tuhaf su dünyalarının işareti olabilir.

Raymond'un araştırması, gezegen avcılarına hangi güneşdışı sistemin Dünya benzeri bir gezegene ev sahipliği yapabileceğini seçme konusunda yardımcı olmak için daha uzun bir yol katedecektir. Bu gezegenler, NASA'nın planlanmış SIM Lite çalışması gibi gelecekteki gezegen bulucuları için iyi birer hedef olabilirler.

Bu durum aynı zamanda Dünya benzeri gezegenlerin gökadamızın başka yerlerinde de yaygın olabileceği konusunda bir işaret olabilir. Raymond "Keşfettiğimiz güneşdışı gezegen sistemlerinin üçte biri, bir kayaç gezegen bulmak için oldukça iyi birer aday durumundadır" diyor ve ekliyor "Her yerde 'Dünya'lar mevcut olabilir, yalnızca bekleyip görmemiz gerek".

-
Bu görüntü, güneş sistemimizi (üstte), bir gaz devinin içeri doğru ilerleyip yıldızından ötede bir yerde bir "su dünyası" yaratılmasına yardımcı olduğu başka bir gezegen sistemi ile karşılaştırmaktadır.

cizgi

Yazan: Joshua Rodriguez / Gezegen Avı (PlanetQuest)

© Gezegen Avı (Planet Quest) sitesinde yer alan tüm makale, haber ve görsellerin - aksi belirtilmedikçe - telif hakları Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü / Jet İtiş Gücü Laboratuvarı (JPL)'na aittir.
Çeviri ve Düzenleme
Murat TUNÇAY - Tahir ŞİŞMAN
Site Meter